MEVLİT DAVETİ
Yaşanmış Bir Mevlit Daveti
1970 li yıllarında Akviran ‘da bir yaz akşamı. Gece saat 01:00 Ipıl’ gillerin odasında gençler bir arada otururlar.Kimler yok ki: Hasan Ali Gültekin,Ekrem Türkmen (Ereğli Demir Çelik fabrikası),Ali Osman Çağlar(T.M.O ) ,Rahmetli Ahmet Çelebi ( Ereğli demir çelik fabrikası ),Rahmetli Muammer Öğmen ,Mustafa Ipıl … H.Ali Gültekin (başmimar ) derki :yarın bize bir davet okuyalım.Oradan biri seslenir .Peki ama adını ne diye koyacağız,ne diye çağıracağız davetlileri der.H.Ali Gültekin yarın bize Karaböcügil gelecek deriz.Onun için evin bütün ışıklarını ben yakarım ki ,davetlilere inandırıcı olsun.Gençler başlar senaryoyu uygulamaya
Sıra davete okunacak kişilerde.Davete öyle kişiler çağrısın ki dikkat çekici kişiler olsun. Bu özellikte olan insanlar düşünülür . O sırada Ekrem Türkmen ‘in yanında bulunan düğmeli, tuşlu, elde taşınan pille çalışan Teyb ‘in tuşlarına basar, konuşulan sesleri kayıta alır . İçlerinden biri o zaman bir liste yapalım yeren der.Kağıt ,kalem hazırlanır.İsimler tek tek belirlenir..Seçici kurul işbaşında .Hasan Gültekin Yaz yeren diye seslenir odanın köşesinden katibe
1-Bir isim söyler ki ardından , bu arkadaş dedemin avcı arkadaşı.Hem iyi söver,hem de bastonuna dayanarak gelir.
2-Mehmet Ali Buyruk
3-Topal İbrahim (yüğde)yancıların
4-Hacı babanın Osman
5-Maylı Murat
6-Topalın Ali (Terzi Ali )
7-Alaaddingilin Cemal
8-Hacımarların Kemal Çelebi
9-Hatıp’ ın Ahmet
10-Hacımarların Hise
11-Köse dayı ….derken liste uzayıp gider.Liste tam 68 kişiden oluşturulmuş.
Davetliler oluşturulduktan sonra sıra okunmada .Peki davete okunurken ne denecek.Oradakilerden biri “ mevlütümüz var akşama” buyurun deriz o kadar … Davetliler tek tek okunur.Köse dayı okunurken akşam ezanları okunur.O sırada marangozun camisinden çıkanları takip etmek için, iki avratlı Mehmet ‘in evine gelirler.Cami cemaati tek tek camiden çıkmaya başlamış.Camiden çıkan Hasan hocanın Hilim’in evine doğru hareket ederler.Topluca cemaat davet edilen evin yolunu tutarlar.Yolda da cemaat kendi arasında konuşurlar…Tespih yemeği desek tespih yemeği değil,düğün desek düğün yemeği değil,mevlit desek mevlit yemeği değil,haç yemeği desek o hiç değil diye konuşurlar ki evin önüne gelirler.Evin önüne geldiklerinde söyle başını yavaş yavaş kaldırırlar ki eve bakarlar.Evde ışıklarda sönük.Davetten hiçbir eser yok.Davet evi dediğin bir hareketlilik olur. Buna bir anlam da verememişler vesselam ...Peşinden davetin gerçek olmadığı anlaşılır.Davetliler kendi evlerine dönmeye başlarlar.Giderlerken kendi aralarında küfür ede ede söylenir dururlar.
İki avratlının hanımı , Ekrem Türkmen ‘in vaziyetini,tavrını kontrol etmek için Efe Abdullah’ın Durmuş Ali’nin evine gider.Bakar ki durumdan vazife çıkaramaz.Bu kez Ipıl ‘ın Ali’nin evine gider.Duruma bakar ki ev sahibi yufka açar.Buna da anlam veremez.Ev sahibinin abisi Kemal Çelebi davetliler arasından oraya gelerek ‘bu itler nerede ‘ diyerek evin her tarafını aradığı gibi,buğday biteklerinin içine bakmayı da ihmal etmemiş.O günde Hasan Gültekin evin bütün ışıklarını yakar, evdekiler ise söndürürlermiş…
Tabi ki ev halkı daveti düzenleyen ekibe kızarlar.Hatta o eve uzun zaman bile almamışlar.Ekipten birisinin bu daveti organize ettiği söylenmesine rağmen inandırıcı olmamış. Bir müddet sonra Ekrem Türkmen ev halkına Teyp ‘teki ses kayıdını dinlettirenciye kadar vesselam.İsterseniz ses kaydını dinlettireyim der.Onlarda getir dinleyelim dedikten sonra ,kayıt dinlettirilir. Evde yufka açarlarken, ev sahibi Hilim Gültekin ‘in hanımı ,kızları ve komşuları beraberinde teyp kaydı ile sorun çözülmüştür.Sonra içlerinden biri ‘elehh Hasan bütün halt senin başından çıkmış ‘derler ki Akviran’lılığın hoşgörüsü burada bir kez daha kendini gösterir.Bundan sonra hayat normale döner.
Gönderen:Adem Özkan
Sürçi Lisan Yaptıysak af ola.
Bu yazı toplam 5801 defa okundu.